İstanbul şifahaneleri dediğimiz zaman Osmanlılar döneminde İstanbul´da yaptırılan ve hastane görevini gören müesseseler aklımıza gelmelidir. Hastane görevi gören bu müesseseler tarih boyunca birçok isimle kimliklendirilmişti. Türkçe ´´şifa evi, şifa kapısı, sıhhat yurdu, sağlık yurdu´´ olarak anladığımız şifahaneler, genellikle dârüşşifâ olarak isimlendiriliyordu. Bu ismin yanında tarihin çeşitli dönemlerinde ve değişik coğrafyalarda bîmarhane, mâristan, dârülmerza, dârülafiye, dârüssıhha diye de tanınıyordu.
Dârüşşifâların kuruluş amacı, binanın yapısı , işleyiş şekli, hizmet edenler, yapılan hizmetler gibi özellikleri İslâm dünyasında şekillenmiş, Selçuklular döneminde gelişmiş, Anadolu´da en güzel örnekleriyle hizmet vermişti. Osmanlılar bu müesseseyi aynen alıp devam ettirmiş, İstanbul şifahanelerinde en güzel öeneklerini vermişlerdi.
Sonuç olarak dârüşşifâlaf kimsesiz, muhtaç hastalara hizmet için yaptırılan hastanelerdi. Allah rızası için yaptırılır, hiçbir hizmetten para alınmazdı. Kendi içinde bütün hizmetleri karşılayan bir birimdi ve burada görevli olan herkesin belli niteliklere sahip olması istenirdi. Bu müessesenin sonsuza kadar hizmet etmesi için büyük gelirler vakfedilir, kanunî ve vicdanî yükümlülükler konurdu.
|
Peşin |
1,00 |
1,00 |
2 |
0,52 |
1,03 |
3 |
0,35 |
1,04 |
4 |
0,26 |
1,05 |
5 |
0,21 |
1,06 |
6 |
0,18 |
1,07 |
7 |
0,15 |
1,08 |
8 |
0,14 |
1,10 |
|
Peşin |
1,00 |
1,00 |
2 |
0,52 |
1,03 |
3 |
0,35 |
1,04 |
4 |
0,26 |
1,05 |
5 |
0,21 |
1,06 |
6 |
0,18 |
1,07 |
7 |
0,15 |
1,08 |
8 |
0,14 |
1,10 |
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.