“İstanbul’da ve daha önce de Frankfurt’ta İslam Bilim Ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nin kuruluşunu teşvik eden faktör, evrensel bilimler tarihinin, bütünlüğüne duyulan inanç idi.
Biz bilim tarihindeki eksik halkalardan birini yerine koymak istiyorduk; burada eksik kelimesi ile kastedilen, Rönesans’ı doğrudan doğruya Antikçağ’a bağlayan yanlış düşünce ile oluşan bir boşluktur. Biz, İslam kültür çevresinin yaratıcı bilginlerinin, bir alma ve özümleme döneminin ardından 900-1600 yılları arasında gösterdikleri başarılarını ortaya koymak istiyoruz.
Bu başarılar 16.yüzyılın ikinci yarısından bu yana Avrupa’daki yaratıcılığın zeminini oluşturmuştur.”
Kitap toplu bir bakış bir özet olmaktan ziyade müze ziyaretçisine bir kılavuz hizmeti sunmak amacıyla hazırlanmıştır.”