'Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki Çerkes varlığı, yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Ortaçağ Arap devletlerinin orduları ile Ortaçağ Arap sultanlarının haremleri, Çerkes erkek ve kadınlarla doluydu. O kadar ki, 1250-1517 yıllarında Mısır ve Suriye'de hüküm süren Memlûklar kısmen Çerkes kökenliydi. Daha sonra, 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Hıristiyan dünyasına yenilmeye başlayıp da korsanlık ya da fetih yoluyla elde edilen Avrupalı kölelerin sayısı azalınca, Doğu Afrika'dan getirtilen kölelerin yanı sıra Kafkasyalı, Çerkes ve Gürcü kölelerin önemi daha da artmıştır. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde Osmanlı topraklarında alınıp satılan kölelerin herhalde çoğunluğu Çerkes'ti ve Çerkes köle ticareti, 19. yüzyılın ortasında art arda gelen padişah iradeleriyle köleliğin kaldırılmasından sonra bile el altından devam etmiştir. Ayrıca Afrikalılar'ın ağır işlerde çalıştırılmasına karşın Çerkesler'e daha çok ev işleri verildiği için Batı'yı o kadar cezbeden harem masallarıyla en fazla özdeşleştirilenler yine Çerkesler olmuştur. Çerkesler'in görünürde çocuklarını köle olarak satmaya istekli olmaları, çocukların ise bir paşanın konağına ya da bir sultanın sarayına satılma umuduyla bu satışlara görünürde razı olmaları, Avrupalılar için hem büyüleyici hem de dehşet verici bir öğe teşkil ediyordu. Ana bu tarihi veriler tek başlarına hikâyenin bütününü yansıtmıyor. Şarkiyatçılığın bütün diğer yönleri gibi, Avrupalı gezgin, yazar ve sanatçıların Çerkes kadınlarına duydukları saplantı düzeyindeki ilginin kökünde, bu kadınların temsil ettiği zannedilen 'Şark'ın toplumsal gerçekliği kadar, Avrupa'nın kültürel ve siyasi ihtiyaçları da yatmaktadır. Bununla beraber Çerkes kadınları, şarkiyatçılığın ikiciliğini zorlamışlardır. Evet, bu kadınlar 'Şarklı' idiler ama ırk açısından 'Öteki' değildiler. Çerkes kadınları beyazdı ama aynı zamanda köleydiler. Üstelik itaatkâr cinsel nesneler olarak algılanırlar, hatta erkeklere zevk vermekte pek usta oldukları söylenirdi; oysa tam da bu algılayış, orta sınıf Avrupalılar'ın, özellikle de Avrupalı kadınların, açık seçik cinsellik çağrıştıran her türlü işaretten arınmaları için 19. yüzyıl boyunca gösterilen çabaları boşa çıkarıyordu. Bu kitapta işte böyle düşünce sürçmelerini ele almaya çalışacağım.'
Taksit | Taksit Tutarı | Toplam Tutar |
---|---|---|
Peşin | 1,00 | 1,00 |
2 | 0,52 | 1,03 |
3 | 0,35 | 1,04 |
4 | 0,26 | 1,05 |
5 | 0,21 | 1,06 |
6 | 0,18 | 1,07 |
7 | 0,15 | 1,08 |
8 | 0,14 | 1,10 |
Taksit | Taksit Tutarı | Toplam Tutar |
---|---|---|
Peşin | 1,00 | 1,00 |
2 | 0,52 | 1,03 |
3 | 0,35 | 1,04 |
4 | 0,26 | 1,05 |
5 | 0,21 | 1,06 |
6 | 0,18 | 1,07 |
7 | 0,15 | 1,08 |
8 | 0,14 | 1,10 |
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Edebiyatta, Müzikte ve Resimli Elyazmalarında Miraç
ve İslamın Üç Kutsal Şehri 2 CİLT
100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası – 2 (1950 – 1980) / “Belki Duyulur Sesim”