Bu kitapta, Siyah Kalem'in yapıtlarına sanat tarihinin alışıla gelen yöntemlerden ayrılarak yaklaşmak zorunlu oldu. Şimdiye kadarki çalışmalarımızda bunlara doğacı sanatın ürünleri gözüyle bakıldı, doğacı sanat geleneği içinde ortaya çıkabilecek bir dışavurumculuk (ifadecilik), Siyah Kalem sanatının en karakteristik yanı olarak görüldü. Bu görüşten bugün uzaklaşmış bulunuyoruz. Siyah kalem, doğacı sanatı hiç tanımamıştı. Bu görüşten bugün uzaklaşmış bulunuyoruz. Siyah kalem, doğacı sanatı hiç tanımamıştı, onun sanatı animist bir dünya görüşünden kaynaklanıyordu. Animizm inancına göre her şeyih bir ruhu vardır ve her şey gizemli güçlerin yönetimi altındadır. Bu güçlerde arınmış nesnel dünya anlayışı, Yeniçağla bilimsel düşüncenin yerleşmesiyle ortaya çıkar. Siyah Kalem7in dünyasına bir büyü dünyasıdır ve bilimsel düşünceden önceki aşamada, mitler çağına özgü düşüncenin yarattığı bir dünyadır.
Bu kitap Sayah kalem'in sanatını Türk okuruna tanıtmayı amaçlıyor. Bu nedenle geniş okuucu çevresine seslenen son kitabının (Wind der Steppe) metininde ve resimlerinde ufak tefek değişiklikler yapmak gereğini duydum.