İznik, Kütahya ve Çanakkale seramiklerinin üretildiği 16. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan geniş zaman diliminde Osmanlı İmparatorluğu üç kıtaya uzanmış, Akdeniz dışında, Kızıldeniz, Basra Körfezi, Karadeniz ve Hint Okyanusu'na kadar yayılan seferleri, ticareti ile kalyonlarını, kadırgalarını, mavnalarını bayrakları ve sancakları ile engin sularda dalgalandırıyordu. Osmanlı seramiklerinde, ustaların uzak diyarlarla ilgili düşlerini canlandıran çeşitli tipte soyut gemileri, sanki sadece bir imajı yakalamaktadır. Genelde fazla ayrıntıları verilmeden betimlenen teknelerin en önemli özellikleri onları engin denizlere ulaştıran çeşitli tiplerdeki yelkenleridir...
In the considerably long time span from the 16th century to the beginning of the 20th century, when te Iznik, Kütahya and Çanakkale ceramics were in production, the Ottoman Empire spread across three continents, and her galleons, galleys and lighters crried her flag on trade missions and voyages on the open seas such as the Red Sea, the Persian Gulf, the Black Sea and the Indian Ocean in addition to the Mediterranean. Various types of imaginary ships in the Ottoman ceramics bringing to life the dreams of the masters regarding the far-away lands seem to be capturing an image only. The most important feature of the vessels, usually depicted without details, is their sails of various types, which led them to the open seas...